Harry Potter – Seçilmiş Büyücü (1-2)

 “– Temmuz’un 15’inde Harry Potter ve Melez Prens gösterime giriyormuş, gideriz di mi?

–  Harry Potter mı? Melez Prens kaçıncı film? Ben hiç izlemedim ki!

–  ???

–  Evet, hiç izlemedim. Okumadım da…

–  ???

–  Popüler diye olabilir belki, ne biliyim. E tamam izleriz.

–  Olmaz!

–  Peki izlemeyiz…

–  Yok, 6. filmle başlayamazsın diyorum. Bizde DVD’leri var, ilk filmden başlayıp hazırlamamız lazım seni.

–  ???

–  Harry Potter ve Felsefe Taşı’yla başlarız Cuma günü.”

Popüler film – çocuk filmi diyerek izlemekten de okumaktan da kaçınmıştım. Sanki hiç popüler ya da çocuk filmi izlemiyormuşum gibi… Ama bu film kendinizi “seçilmiş olan”la özdeşleştirdiğiniz, ya da özdeşleşmeye çalıştığınız bir film serisi olarak dikkat çekiyor. Harry Potter’ın uzaklardan gelen bir mektup ile başlayan yolculuğu da bu yüzden bu kadar büyük bir ilgi ile karşılaşmış olsa gerek. 

 

Çaylarımızı ve kurabiyelerimizi de hazırlayıp DVD oynatıcıyı çalıştırdık. Serinin ilk filmini izlerken Rowling’in geniş hayal gücüne ve edebi yeteneğine hayran kaldım. Hatta sürekli, “ben bu seriyi okumalıyım, ne güzel çekmişler filme, kesin kitap daha güzeldir” diye düşündüm. Serinin kitaba en sadık filmleri 1 ve 2. filmlermiş, bende de bu etkiyi bırakmasına şaşmamak gerek. Film müzikleri ise ayrı bir dünyada olduğunuzu çok belirgin hissettiriyordu. Kitabın orijinal adı “Harry Potter and the Philosopher’s Stone” olmasına rağmen filmin orijinal adı “Harry Potter and the Sorcerer’s Stone”du. Amerikalılar neden böyle bir değişiklik gereği görmüş anlamadım.

 

“Ailesini kaybeden Harry Potter, 11 yıl boyunca kendisini sürekli hırpalayan eniştesi Vernon, hiç sevmediği teyzesi Petunia ve şımarık kuzeni Dudley’le yaşamak zorunda kalmıştır. Yılanlarla konuşabildiğinin ve eşyaları hareket ettirebildiğinin farkına varan Harry 11’inci doğum gününde beyaz bir baykuşun getirdiği mektupla Hogwarts Büyücülük Okulu’na davet edilir.” Harry, okuldaki ilk yılında hem büyü yapmayı, süpürge üzerinde durmayı öğrenirken, ailesini öldüren kötü büyücünün, sonsuz yaşam veren felsefe taşını ele geçirmesini engellemeye çalışıyor. 

Simyaya karşı 20. yy’da da ilginin devam etmesi, öykünün konusunda yer alması beklemediğim bir şeydi. Filmin süresi biraz uzun ve zaman zaman da filmin akışı yavaştı. Ama romanı okumamış benim gibi izleyiciler için detaylı alt yapı sağlayıcı ve iştah açıcıydı. Amerikan futbolunu andıran nefes kesici bir Quidditch oyunu (sonraki her filmde varmış, öyle diyorlar), müzikle sakinleştirilebilen üç başlı dev köpek, “benim de olsa ne güzel olur” dedirten görünmezlik pelerini, gerçek insan boyutundaki satranç takımıyla yapılan büyücü usulü maç, umutsuz arzuları gösteren ayna filmin akılda kalanlarıydı. Dumbledore’un “Onu eline alabilecek kişi, onu kullanmayacak kişi olmalıydı. Bunu da ben düşündüm.” sözü ise akılımda kalan cümleydi.

İkinci filmi evde izlemek üzere ödünç alıp birkaç gün boyunca izleyememiştim. Ama sonunda o büyülü dünyanın içine bir kez daha nefes almadan girdim.

 

“Okul tatilini Dursley’ler ile geçiren Harry bir an önce okula dönmek için can atmaktadır. Eşyalarını toplarken ortaya çıkan ev cini Dobby ise onu uyarır: Hogwarts’a dönerse bir felaket olacaktır. Olur da… Sırlar Odası’nın açılmasıyla ortaya çıkan karanlık bir güç, Hogwarts’takileri taşa çevirmeye başlar. Harry, hayatını tehlikeye atarak, Odanın elli yıllık ölümcül gizemini çözmeye çalışır.”

Harry’nin evden kaçarak okula gidişi yine doğum gününde gerçekleşiyor. Melez büyücülere karşı safkan büyücülerin tavrı nezdinde ırkçılık karşıtı duruşuyla beğeniyle izlediğim filmde uçuç tozuyla seyahat, adamotunun ve adamotu çığlığının etkisi, “çatalağız”ca, anagram, kızlar tuvaletinde öldürülmüş hayalet Mızmız Myrtle, dev örümcek Aragog filmin akılda kalanlarıydı. “Artık her şey geçti, sona erdi. Artık sadece bir anı…” ve “Gerçek kişiliğimizi yeteneklerimiz değil, seçimlerimiz gösterir.”aklımda kalan cümlelerdi.

http://harrypotter.tr.warnerbros.com/site/mainsite/index.html#/home

 

 

Filmin Künyesi:               

Harry Potter ve Felsefe Taşı (Harry Potter and the Sorcerer’s Stone)

Yönetmen: Chris Columbus

Senaryo: J.K. Rowling (roman) Steve Kloves (senaryo)

Oyuncular: Daniel Radcliffe, Rupert Grint, Emma Watson

Müzik: John Williams

Yapım yılı, ülkesi: 16 Kasım 2001, A.B.D

Türkiye’de gösterim tarihi: 1 Şubat 2002

Yapım ve Dağıtım şirketi:

Süre: 152

http://www.imdb.com/title/tt0241527/

 

Harry Potter ve Sırlar Odası (Harry Potter and the Chamber of Secrets)

Yönetmen: Chris Columbus

Senaryo: J.K. Rowling (roman) Steve Kloves (senaryo)

Oyuncular: Daniel Radcliffe, Rupert Grint, Emma Watson

Müzik: John Williams

Yapım yılı, ülkesi: 14 Kasım 2002, A.B.D

Türkiye’de gösterim tarihi: 29 Kasım 2002

Yapım ve Dağıtım şirketi: Warner Bros. Pictures

Süre: 161

http://www.imdb.com/title/tt0295297/

Gezgin